DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

BATIKLAR ARTACAK hazırlıklı olunmalı

BATIKLAR ARTACAK hazırlıklı olunmalı
REKLAM ALANI
22.10.2020
1.230
A+
A-

‘Aktif Rasyo’dan tümüyle vazgeçmek gerek’ diyen Prof. Dr. Fatih Özatay uyardı. Özatay, krizden çıkışın reçetesini detaylarıyla anlattı: Tüm bankalarda geri dönmeyen kredi problemi artacak. Çözüm için şimdiden kolları sıvamalı.

Merkez Bankası (MB) Eski Başkan Yardımcısı ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, MB’nin karmaşık mekanizmalar yerine tek bir faizden piyasayı fonlaması gerektiğini belirterek, “Enflasyonla mücadelede samimi olunduğu gösterilmeli” dedi. Hızlı kredi artışının yarattığı risklere değinen Özatay, “Tüm bankalarda artacak geri dönmeyen kredi probleminin çözümü için şimdiden kolları sıvamalı” uyarısında bulundu. Prof. Dr. Fatih Özatay, Türkiye’yi krizden çıkaracağını savunduğu ekonomik programı detaylarıyla anlattı.

DÖNÜŞ KALICI MI?

ARA REKLAM ALANI

Yabancıların TL’ye erişimini kısıtlayan swap düzenlemesinde esneme, döviz ve altın alım işlemlerinde uygulanan vergide indirim gibi normalleşme hamleleri bir geri adımı mı yansıtıyor, devamı gelir mi?

Bir dönüş olduğu açık. Daha önemlisi şu: Bu kalıcı bir dönüş mü değil mi? Bunun yanıtını bilmememiz ne yazık ki Türkiye’nin riskini yükselten bir olgu. Yatırımcıyı yeniden kazanmak ancak düzgün bir ekonomik programla olur.

Nasıl bir program ekonomiyi düze çıkarır?

*Öncelikle, enflasyonla mücadelede samimi olunduğu gösterilmeli. Bu çerçevede, gerektiğinde faizin artırılmasından kaçınıldığı algısı ortadan kaldırılmalı. TCMB, karmaşık mekanizmalar yerine tek bir faizden piyasayı fonlamalı.

*Hızlı kredi artışı finansal sistemin sağlığı açısından önemli bir risk. Dünya finans sisteminin sağlığı hakkında otorite olan BIS’in bu konuda hem araştırmaları hem de düzenlemeleri var. Nisan-Ağustos döneminde kamu bankaları çok hızlı kredi artışına gittiler. Aynı süreçte özel bankalar kredi artışına gitmeye zorlandılar ve piyasa dengelerini bozan ve finans sisteminin sağlığı açısından iyi olmayan “aktif rasyosu” denilen uygulama başlatıldı. Şu sıralar kredi artış oranı düştü ama hala yüksek düzeyde. Ayrıca, aktif rasyosu (oranı) uygulaması yakın zamanlarda bir miktar gevşetildi. Bu uygulamalardan tümüyle vazgeçmek gerekiyor.

*Bütçe açığı pandemi nedeniyle alınan önlemlere bağlı olarak arttı. Önümüzdeki dönemde, faiz harcamaları dışındaki harcamalarımızı bütçe gelirlerinin altında tutmamız gerekiyor. Hazine’nin borcunun yarısı döviz cinsinden. Özellikle kendi vatandaşlarımızdan bu tür borçlanmaya son vermeliyiz.

TL’deki değer kaybını önlemek için sizce ne yapılmalı?

Düzgün bir ekonomik programla. Nasıl bir program uygulanması gerektiğini madde madde açayım:

*Döviz rezervlerini eriten kura müdahale politikası terk edilmeli. Ekonomisinde kırılganlıklar varsa, faizi enflasyonun altında tutarken, bol bol kredi açılmasını özendirirken/zorlarken, döviz kurunu sabite yakın bir düzeyde tutmayı bugüne kadar hiçbir ülke başaramadı, başaramaz. Rezervi yükseltecek ve azımsanmayacak bir dönem için döviz temin edilmesini sağlayacak uluslararası anlaşmalar için görüşmelere başlandığı duyurulmalı.

* TCMB ve BDDK bağımsız olmalı. Kamu bankalarının sermayeleri güçlendirilmeli. Tüm bankalarda artacak geri dönmeyen kredi probleminin çözümü için şimdiden kolları sıvamalı. Hazine, koşullu gelir ve borçlanma garantilerinden bütçeye gelebilecek yük hakkında şeffaf olmalı. Tüm bu adımlar, Türkiye’ye ilişkin risk algılamasını azalacaktır.

 

 

Prof. Dr. Fatih Özatay acil yapılması gereken reformları sıralarken adil bir hukuk sistemi, bağımsız bir yargı ve liyakata dayalı atama sistemi gerektiğini vurguladı.

KADERİMİZ KÜRESEL FİNANS SİSTEMİNİN ‘İNSAFINA’ KALIR

Kısa çalışma ödeneği uygulamasının sona ermesiyle işten çıkarmaların artacağı ve iflasların çoğalacağı öngörülüyor. Kış aylarında ekonomide ne olacak?

Ana hatlarını belirttiğim programa benzer bir program uygulanmazsa en olası senaryo şudur: Patinaj yapan bir Türkiye ekonomisi: Küresel finansal sistemde risk alma iştahı yüksekken büyürüz ve istihdam yaratırız. Bu iştah ortadan kalkarsa ya da Türkiye’ye özgü nedenlerle bize yönelik risk algılaması yükselirse ekonomimiz daralır, istihdam azalır. Türkçesi, kaderimiz büyük ölçüde küresel finans sisteminin ‘insafına’ kalır.

Rekabetçi kur söylemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sağlam bir ekonomik program olmadıkça tek başına rekabetçi kur bir şey ifade etmez; havada kalır.

sözcü

 

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.